Her gün herkesin sorduğu ve herkesin cevap verdiği belki de en çok sorulan soru. Böyle her zaman göz önünde olan bildiğimizi sandığımız şeyler aslında en az bilgimiz olan durumlar olabilir. Çünkü sıklığı onun değerini fark etmemizi engelleyebilir. Ama en kıymetli sorulardan biridir.
Nasılsın dediğimde aklıma neler geliyor. İlk düşündüğümüz fiziksel sağlık veya ruh sağlığımız. Mutlu muyum, üzgün müyüm? Bugünlerde hayatımda neler oluyor. İş arkadaşlarımla neler yaşıyorum. Ailemle neler yaşıyorum. Özel ilişkimde neler yaşıyorum. Hayallerimle aram nasıl? Neleri hayal edebiliyorum. Güne uyandığımda aklımdan ilk ne geçiyor? Hatta rüyalarımda neler oluyor.
Bütün bu alanlar üstünde tek tek düşünülecek ve değerlendirildiğinde hayatımızı değiştirebilecek konular. Bu yüzden uzun uzun konuşulmaya değer. Aslında her gün soruluyor ve cevaplanıyor ama çoğunlukla öylesine bir cevap öylesine bir soru. Bir gün bu kalıbın dışına çıktığınızı fark ederseniz bu sizin için harika bir değişimin başlangıcı olabilir.
Nasılsın sorusuna alacağımız cevap günlük hayatın ezberi içinde kalabilir. Kimse sizi öyle empatik bir şekilde dinlemeye hazır olmayabilir. İşte bu noktada bu konuları derinlemesine konuşabileceğiniz biri varsa çok şanslısınız. Nasıl olduğunuzu anlatın, konuşun. Daha yavaş konuşun, daha ayrıntılı anlatın. Hatta bunu yaparken gözlerinizi kapatıp bir hikâye anlattığınızı hayal edin. Anlatırken bir yandan da bedeninizde neler oluyor bunları fark edin. Bunları yapabilmenin artık kimsenin vaktinin olmadığını iddia ettiği bir yaşam düzeninde çok zor olduğunu biliyorum. Bunun için bir arkadaşınızla, sevgilinizle, eşinizle, ailenizle “nasılsın” saatleri düzenleyebilirsiniz. Sevdiklerinizi anlamak, sevdiklerinize kendinizi anlatmak için harika bir fikir değil mi?
Nasılsın sıradan bir soru olmaktan çıkarak hayatınızı nasıl daha anlamlı hale getirebileceğinize dair planlara dönüşebilir. Bir gün birinin size sorduğu “Nasılsın” bütün hayatınızı değiştirebilir. Bir gün birine sorduğunuz “Nasılsın” onun bütün hayatını değiştirebilir.
Diyelim ki bu soruyu sordunuz ama işler burada yazıldığı gibi gitmedi. Öyleyse daha etkili sorularla devam edebilirsiniz. 5 yıl önce nasıldın? Geçtiğimiz hafta nasıldın? Önümüzdeki haftada nasıl olmak istersin? Önümüzdeki 5 yılda nasıl olmak istersin? Bunları cevaplarken de yalnızca iyi, mutlu diye cevaplamak yine iletişimi kapatan, duygularınızı engelleyen cevaplar olabilir. Bu yüzden farkındalığı artıracak yeni sorulara ihtiyacımız var. İyi olmak senin için ne anlama geliyor? Ne yaptığında kendini iyi hissedersin. Hangi etkinlik sana kendini iyi hissettirir. Resim yaptığında mı, eşinle yürüyüş yaptığında mı, arkadaşlarınla kahve içerken mi daha iyi hissedersin? Bu şekilde somut örneklerle cevap vererek farkındalığınızı artırabilirsiniz. Peki seni iyi hissettiren mutlu hissettiren etkinlikleri daha çok yapabilir misin? Her zaman arkadaşların yanında olmayabilir, sana yürürken eşlik edecek biri olmayabilir? Böyle bir durumda ne yapabilirsin? Hangi seçeneklerin var? Bu sorular sana kendini fark ettirecek sorular olabilir. Yanından geçip giderken pek de farkında olmadığımız bir ağaç nasıl bir müziceyse, nasılsın sorusu da böylece bir mucizeye dönüşebilir.
Şimdi nasılsınız?
Her gün yeni bir şey öğrenip mutlulukla şaşırmak ümidiyle, sevgiyle kalın.