Anne-Babanın Kendini Geliştirmesi
“Her insanda, insanlığın bütün halleri vardır.”
Montaigne
Kendi içinize baktığınızda, kendinizi fark ettiğinizde dışınızdaki dünya da daha aydınlık gelmeye başlayacaktır. Bu yüzden de psikolojik destek hizmeti verenler, aldıkları eğitim sürecinde kendini keşfetme eğitimleri de alırlar. Kendinizi anladığınızda diğerlerini de anlamaya başlarsınız. Ama davranışlarınızın nedenini kökenini fark etmediğinizde hep dışarıyı iyileştirmeye, düzeltmeye çabalamak gibi sonuca varmayacak çabaya girersiniz. Kendini tanımak, kendini geliştirmek bu yüzden çok kıymetlidir. Başkasına karşı şefkatli olmayı önce kendinize şefkatli olarak başarabilirsiniz. Kendinizi, davranışlarınızın ve duygularınızın kökenini fark ettiğinizde çocuğunuza karşı da her zamankinden daha şefkatli, ilgili ve anlayışlı olmaya başlarsınız. Böylece çocuğunuzda kendisi için daha iyimser bir yaşam hayal edebilir.
Kendini keşfetmek, fark etmek de yalnızca oturarak ya da düşünerek elde edilecek bir beceri değildir. Aktif bir çaba ve eyleme giden bir niyete ihtiyaç vardır.
Kendinizi fark ettiğinizde koşullarınızın, beklentilerinizin farklı olduğunu anlarsınız. Bu da hem kendinize hem ailenize yapacağınız iyiliklerdendir. Hayatta nelerden keyif alıyorsunuz, eşiniz nelerden keyif alıyor. Peki, eşinizle keyif aldığınız konularda bir farklılık varsa çocuğunuzda da bu farklılığın olması normal değil mi? Kendi anne babanıza bakın, siz de onun çocuğu olarak birebir aynı şeylerden mi keyif alıyorsunuz? Demek ki bu farklılık hayatın normal bir parçası. Öğrenme hızımız bile farklıysa çocukların öğrenme hızının farklı olması da normal değil mi? Yoksa sizi bu yarışa sokan bazen çocuğunuza karşı fazladan baskı yapmanıza neden olan şey ailenizden çevrenizden size aktarılan öğretiler mi? Bu konular sizin hayattaki anlam ve amacınızı keşfedeceğiniz en önemli konulardır. Bütün bunlar da kendinizi geliştirme çabasıyla olacaktır. Kendinizi geliştirdiğinizde de çocuğunuz için çok daha iyi bir örnek olmaya başlarsınız.
Çocuğunuza ne kadar bilgi, tavsiye, nasihat iletseniz de ilk yapacağı iş yine sizin davranışlarınızı taklit etmek olacaktır. Zaten bu taklit sizin nasihatlerinizi dinleyip bir değerlendirme yaparak harekete geçmesinden çok daha makul ve kolay bir iştir. Kaldı ki söze çok fazla maruz kalan her birey gibi çocuk için de bir süre sonra bu sözler etkisini yitirecek hatta duymamaya başlayacaktır.
Oysa hem kitap okuyarak hem sosyal etkinliklere katılarak çok daha etkin çok daha keyifli bir öğrenme öğretme sürecine de girebilirsiniz. Bu noktada anne-babalar bunu çocuklarına karşı bir haksızlık olarak düşünebiliyorlar, çocuğun zamanından çalma hatta onunla ilgilenmeme olarak düşünebiliyorlar. Ancak çok fazla birlikte geçirilen etkisiz zamana göre etkili olarak geçecek kısa zaman daha faydalı olacaktır. Çocuğunuz da sizi örnek alacağına, taklit edeceğine göre kendinize, hobilerinize ayırdığınız düzenli zamandan, bu disiplin ve istikrardan etkilenecektir. Sizin de çocuğunuza çalışmak, disiplinli olmak, sabırlı olmak gibi sözlü nasihat vermeye ihtiyacınız kalmayacaktır. Kendinize ayırdığınız zaman sizin yaşam enerjinizi mutluluğunuzu artıracağından bu enerji ve mutluluk aile üyelerini de etkileyecektir.
Bu yüzden anne babaların çocuk eğitimi için önce kendilerini geliştirmelerine ihtiyacı var.
Her gün yeni bir şey öğrenip mutlulukla şaşırmak ümidiyle.
Sevgiyle kalın.