Çocuğunuz geleceğini nasıl şekillendirir? Anne baba bu konuda çocuğuna nasıl yardımcı olabilir? İyi bir eğitim kurumuna göndererek, yaşamında önüne çıkacak engelleri fark edip bunları kaldırarak.
Bir sorundan bahsettiğimizde ya da bir çözüm bulmak istediğimizde ilk önce dışarıya bakıyoruz. Oysa bir insanın geleceği çocukluğunda saklıdır. Bu da aile ortamıdır. Bu yüzden çocuğun geleceği, kişiliği nasıl şekillenir deyince beni aklıma önce içerisi gelir. Aile içindeki ilişki ve iletişim. Bunu da belirleyen anne baba arasındaki iletişimdir.
Çocuğun geleceğini şekillendiren unsurlardan biri anne babanın kendi arasındaki iletişimidir. İnsanın bir başkasıyla hatta kendisiyle kuracağı ilişkinin en temelinde iletişim vardır. Yani söz yani kelimeler. Peki, çocuk bunu nasıl öğrenecek? Tabi ki anne babadan. Çocuk büyüdükçe çevreden öğrenmeleri artsa da asıl kökü oluşturan anne babadan öğreneceği iletişim onlardan duyacağı sözler olacak. Burada -tabi ki çocuğumla kurduğum iletişime kullandığım cümlelere dikkat ediyorum- diyebilirsiniz. Peki, eşinizle nasıl bir iletişim kuruyorsunuz. Çocuğunuz anne babanın iletişiminde neyi gözlemliyor. Nezaket, sözünde durma, yeterince açıklayıcı olma, yargılama, anladığını gösteren cümleler kurma.. bunları dikkate alarak eşinizle birlikte iletişiminizi gözden geçirebilirsiniz. Konuşurken birbirinize mi bakıyorsunuz yoksa telefona ya da televizyona mı? Peki, onu dinlediğinizi söylerken “merak etme kulağım sende deyip telefonla ilgilenmeye devam ediyor ya da sözünü keserken –lafını balla kestim-” gibi ifadelerle kendinizi ve eşinizi kandırıyor musunuz? Yanlış bir davranışın sıklığı arttıkça ve daha çok kişi tarafından yapıldıkça normal gibi gelmeye başlıyor. Ama şöyle düşünün: hangi dizi/film hangi sosyal medya gönderisi eşinizin size söylediği bir cümleden daha kıymetli olabilir. Bir de bunun tersini yapın ve eşinizi dinlerken Tv nin sesini tamamen kapatmayı, telefonu elinizden bırakmayı deneyin. Şimdi eşinizin gözlerindeki mucizevi gülümsemenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Eğer anne baba kendi arasındaki iletişime dikkat etmiyor ama çocukla kurduğu iletişime dikkat ediyorsa, çocuk doğruyu öğrenemeyebileceği gibi bu çelişki onun zihnini de karıştırabilir. Doğru davranışı bazen ya da bazılarına karşı göstermekle değil, yaşam tarzı haline getirmekle faydasını görebilirsiniz.
Bu süreçte nasıl iletişim kurduğunuzu fark etmenin yollarından biri de kendi çocukluğunuza ve yetiştiğiniz aile ortamına dönmektir. Çünkü şu anda siz de çocuğu olan bir aile olsanız hatta çok başarılı bir eğitim alıp iyi bir meslek sahibi olsanız da anne babanızın iletişim biçimini kopyalamış olmanız muhtemel. Çocukluğunuzda nasıl bir iletişim ortamı vardı? Kim daha çok konuşur, kim daha çok dinlerdi? Anne ya da babanızın bu iletişimle ilgili rahatsız olduğu anlar var mıydı? Bunları gözden geçirin ve anne babanızdan nasıl bir iletişim mirası aldığınız fark edin. Eğer bu miras şu anda hayatınızı kolaylaştırıyor ve ailenizle ilişkinizi güzelleştiriyorsa devam edin. Eğer bu miras hem sizin için hem aileniz için bir sorun oluşturuyorsa terk edin. İnsanlar genelde aileden aldıkları bu mirasın farkında olmadıkları için “ben böyleyim” deyip işin içinden çıkarlar. Oysaki bu işlevsel olmayan davranışlar bizim kaderimiz, değişmez bir parçamız değil. Anne babamızdan öğrendiğimiz bir davranış biçimi. Bunu fark edin ve “evet sanırım bunu annemden/babamdan aktarmışım. ” deyin. O zaman bunun yerine doğru davranış biçimini koyabilirsiniz.
Her gün yeni bir şey öğrenip mutlulukla şaşırmak ümidiyle.. Sevgiyle kalın.